seyis

Bir profesör konferans vermek için bir şehre gitmiş. Belirlenen saatde salona girmiş fakat birde ne görsün? Salonda dinleyici olarak bir kişi oturmakta. Profesörün morali bozulmuş tabi. Tam gitmeye karar vermişken , gelen o bir kişiye saygısızlık olacağını düşünerek vazgeçmiş. Gidip kürsüdeki yerini almış ve konferansa başlamadan önce gelen kişiye sormuş.
-Gördüğünüz gibi salonda sadedece siz varsınız dinleyici olarak. Sadece size anlatmamı istermisiniz.
Adam cevap vermiş:
-Efendim ben seyisim”at bakıcısı”. Anlamam. Ahıra bir at gelse de yemini suyunu veririm, bir at gelsede.
Profesör mesajı almış. Anlatmaya başlamış. Anlattıkça anlatmış, anlattıka anlatmış.. İki saatlik konferans olmuş dört saat , beş saat. Nihayet konuşmasını bitirip adama tekrar sormuş. – Nasıldı diye
Adam cevap vermiş:
-Efendim ben seyisim anlamam. Ahıra yüz at gelse de yemini suyunu veririm , bir at gelsede. Fakat diğer doksandokuz atın yemini ve suyunu bir ata vermem.