Sultan Ahmed Han, büyük bir cami yaptırmak istiyordu. Kararını verdi ve yerini tesbit ettirdi. Temel atma merasimi için hocası Aziz Mahmud Hüdayi ve diğer alimleri davet etti. Kurbanlar kesildi. Temel atmak için ilk kazmayı, Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri vurdu. Padişah, yoruluncaya kadar temel kazdı. Böyle bir başlangıçtan yıllar sonra, cami yapıldı ve açılışını yapmak ve Cuma hutbesini okumak üzere Aziz Mahmud Hüdayi davet edildi.
O gün fırtına vardı ve deniz şiddetli dalgalı idi. Bu sebeple kayıkçılar denize açılmaya cesaret edemiyorlardı. Mahmud Hüdayi, Üsküdar iskelesine geldi ve hususi kayıkçısına emrederek, yanında birkaç talebesiyle birlikte Sarayburnu’na doğru açıldı. Allahü tealanın izniyle Mahmud Hüdayi hazretlerinin himmeti bereketiyle, kayığın ön, arka ve yanlarından bir kayık mesafesinde deniz süt liman oluyor, dalgalar kayığa hiç tesir etmiyordu. Bu şekilde herkes korkudan denize çıkamazken, Aziz Mahmud Hüdayi kayığıyla selametle karşıya geçti. Üsküdar ile Sarayburnu arasındaki bu yola “Hüdayi yolu” dendi ki, fırtınadan uzak, selâmetle gidilen bir deniz yolu olduğu kabul edilir.